BİR ŞAKİRTTEN ŞAKİRTLİK NEDİR 3: Kız arkadaş cemaatte kesinlikle kabul edilmez

Yaşça büyük, bir aile kurmuş, iş güç sahibi şakirdlerin günlük hayatı büyük ölçüde hizmetteki görevleri ve aileleri etrafında döner. Şayet ilgilendikleri biri varsa ona da vakit ayırmaya çalışırlar. Para desteği sağladıkları öğrencileri düzenli olarak ziyaret eder, birlikte yemek yer, sohbetlere katılırlar. Öğrenci ve öğretmen şakirdlerin ise günlerinin büyük bölümü, cemaate kazandırmaya çalıştıkları çocukların çevresinde geçer. Onları cemaatin kuruluşlarına, sohbet dinleyecekleri ev ve yurtlara, ünlü camilere götürürler. Boş vakitlerini genelde birlikte geçirerek kız arkadaş (kızlar için erkek arkadaş) edinmeleri önlenmeye çalışılır. Farklı şeyler düşünmelerinin, cemaat dışındaki dünyayla kaynaşmalarının önüne geçilir. Futbol maçları erkek şakirdler için hem sosyalleşme aracı hem de kazanabilecekleri çocuklarla tanışmak için iyi bir yoldur. Maçlardan sonra bir çay içme bahanesiyle evlere davet edebilmektedirler. Ayrıca bu maçlar kızların etrafta görünmediği, şakirdlerin kendilerini rahat hissettikleri ortamlar yaratır.

VELİLERDEN HABERSİZ EK DERS

Kalınan evlerde nöbetçilik esasıyla temizlik yapmak, yemek hazırlamak rutin hayatın gereklerindendir. Şakirdler bu görevleri kolay kolay aksatmazlar, çok disiplinlidirler. Namazlardan sonra yapılan Risale-i Nur dersleri, Fethullah Gülen'in kitaplarının okunması, kasetlerinin dinlenmesi, okuldaki derslere az da olsa vakit ayrılması, döneme göre cemaat gazetesine, dergisine abone aranması, kurban derisi toplamaya çıkılması vaktin kalanını doldurur. Haftada bir ya da iki kez, kalınan evde ve bağlı olunan bölgede düzenlenen istişarelere katılmak mecburidir. İstişarelerde, özellikle de sohbetlerde Risale-i Nur'dan ya da Gülen'in kitaplarından okunan bölümler, abilerin yorumları ve öğütleri hemen hemen hiç tartışılmaz. Mutlak itaat ve kabullenme bu ders ve sohbetlerin temelini oluşturur. Benzer organizasyonlar lise ve üniversiteye hazırlık dershanelerinde de yapılır, öğrenciler sınavlara hazırlanma gerekçesiyle yurtlarda 'kampa' alınırlar, bu kamplarda yatılı kalırlar. Elbette sınavlara hazırlık esastır, ama boş vakitlerde, öğretmen ve belletmenler, şakird öğrencilerin de yardımıyla, ilgilenilen çocuklara Risale-i Nur ve Gülen kitaplarını tebliğ ederler. Çoğu zaman veliler çocuklarına verilen bu 'ek dersler'den haberdar olmazlar.

BAŞARI DÜZEYİ DÜŞER

ÖSS'de derece yapan çocukların bile, şayet kusursuz bir şakird olurlarsa, üniversitelerde başarı düzeyleri kaçınılmaz olarak düşer. Çünkü hayat herkes için yirmi dört saattir ve başkalarının inancını değiştirmek, Risale-i Nur derslerini ve günlük ibadetleri yapmak, istişarelere katılmak, verilen görevleri (kahvaltı nöbetçiliği, gazete abonesi bulma, evlerin temizliği vb.) yerine getirmek koşturmacası içinde okuldaki derslere çok vakit kalmaz. İlkokul-ortaokul çağından beri doğru yolun bu olduğuna 'ikna edilmiş' çocukların çoğu, notlarındaki bu düşüş yüzünden içten içte sıkıntı çekseler de itiraz edemezler. Abiler sık sık sohbetlerde sınavlara önem vermek gerektiğini söyleseler de çocuklardan beklenen onca işin arasında derslerin nasıl takip edileceği sorusu pek dile gelmez.

Bazen okuma yarışmalarında ya da toplu gezilerde yakın çevredeki tüm şakirdler bir araya gelirler. Esnafların eli açık olduğundan büyük ve pahalı organizasyonlar yapılabilmektedir. Kimi zaman yakın şehirlere otobüsle geziler düzenlenir, piknik yapılır. Oralardaki cemaat kurumları ve varsa ünlü camiler, imamlar ziyaret edilir. Kiralanan bir gemiyle boğazda yapılan yemekli bir turda yüzlerce şakirdle buluşmak benim için gerçekten ilginç bir tecrübeydi.

Kot pantolon tercih edilmez

KILIK kıyafette sadelik esastır. Vücut hatlarını sergilediği için kot pantolondan kaçınılır, diz avret yeri sayıldığından kısa şort giyilmez. Pardösü favori kıyafetlerdendir. İlgilenilen çocuklarla yapılan futbol maçlarına eşofmanla gidilir, gerekirse bu konuda bir bahane bulunur. Sigara içmezler ve bu konuda gerçekten takdiri hak ederler.

Hoca'nın vaazları VCD'den izleniyor
DEVAMI

Yorumlar

Popüler Yayınlar